13 EYLÜL DÜNYA SEPSİS GÜNÜ
10 Eylül 2025

   Sepsis, vücudun enfeksiyona karşı verdiği anormal yanıt sonucunda gelişen, organ fonksiyonlarının bozulmasına yol açan ve hayatı tehdit eden bir tablodur. Erken tanımlanmadığı ve tedavi edilmediği durumda; septik şok, çoklu organ yetmezliği ve ölüm ile sonuçlanabilmektedir.

    Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada her yıl 50 milyona yakın insanı etkilemekte ve yaklaşık 11 milyon kişinin ölümüne neden olmaktadır. Dünyadaki her 5 ölümden biri sepsis yüzünden gerçekleşmektedir. Bu nedenle sepsise karşı farkındalığı artırmak amacıyla, Dünya Sağlık Örgütü öncülüğünde her yılın 13 Eylül Günü “Dünya Sepsis Günü” olarak kabul edilmiştir

   Özellikle 65 yaş üstü yetişkinler, diyabet, akciğer hastalığı, kanser ve böbrek hastalığı gibi kronik rahatsızlıkları olanlar, immunsupresif kişiler, hastane veya yoğun bakımda tedavi gören hastalar sepsis açısından daha yüksek risk altındadır. Sepsis, genellikle bakteriyel enfeksiyonların bir komplikasyonu olarak gelişir, ancak virüsler, mantarlar ve parazitler de bu duruma yol açabilir. Belirtileri ateş, titreme, bilinç değişikliği, nefes darlığı, artmış solunum ve nabız sayısı, tansiyon düşüklüğü ve ciltte renk değişikliği gibi semptomları içermektedir.

   Sepsis, acil olarak tedavi edilmesi gereken zamana karşı yarışılan bir durumdur. Tedavisinin saatler ve hatta dakikalar içerisinde gerçekleşmesi gerekir. Enfeksiyon odağının uygun antimikrobiyal tedaviyle hızla kontrol altına alınması ve uygun organ destek tedavilerinin verilmesi hayat kurtarır. Ancak sepsis yönetiminde de en ideal olan sepsis gelişimin önlenmesidir.

   Sepsis, tüm dünyada önlenebilir ölümlerin bir numaralı nedenidir.  Bunun için;

* Genel hijyen kurallarına uyulması,

* El hijyeni sağlanması,

 * Çocukluk ve erişkin aşılama programlarına uyulması önceliklidir.

 Enfeksiyon kontrol uygulamalarının yaygınlaştırılması amacıyla sağlık kuruluşlarında yeterli sayıda ve yetkin personel bulundurulması, hızlı ve doğru tanıya ulaşabilmek için laboratuvar koşullarının güçlendirilmesi, yoğun bakım yataklarının ve antibiyotiklerin akılcı kullanımı diğer önemli adımlardır.

 

Süreyyapaşa  Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi EAH  Yoğun Bakım Ünitesi Prof. Dr. Gökay Güngör