Dünya Astım Günü
03 Mayıs 2022

ASTIM HASTASI OLMAKTAN DEĞİL TEDAVİ OLMAMAKTAN KORK!

 

         Astım tekrarlayan nefes darlığı, hırıltı, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösteren, kronik bir hava (nefes) yolu hastalığıdır. Dünyada yaklaşık 300 milyon kadar astım hastası olduğu tahmin edilmektedir.Ülkemizde yaklaşık her 100 erişkinden 5-7’sinde, her 100 çocuktan 13-15’inde astım görülmektedir.Astım, çeşitli etkenlerle tetiklenen üst ve alt nefes yollarının daralması ile kendini gösteren ve ataklar (krizler) halinde gelen bir hastalıktır. Hastalar atak dönemleri dışında kendilerini iyi hissederler. Astımda nefes yollarında mikrobik olmayan, alerjik karakterde yâda alerjik karakterde olmaya bilen, süreklilik arz eden bir iltihap vardır. Bu nedenle nefes yollarının duvarları şiş ve ödemlidir. Bu durum nefes yollarının uyaranlara aşırı cevaplı olmasına sebep olur. Toz, duman, koku gibi uyaranlar ile hemen öksürük, hırıltı, nefes darlığı ve göğüste baskı ve tıkanıklık hissi gibi yakınmalar ortaya çıkar. Ataklar sırasında nefes yollarını saran kaslar kasılır, ödem ve şişlik artar, ilerleyen iltihapla birlikte nefes yolu duvarı kalınlaşır, esnek boru özelliğini yitirir ve katı kurşun boru gibi bir hal alabilir. Nefes yollarındaki sayıca ve hacimce artan salgı bezlerinden koyu, yapışkan kıvamlı bir mukus (ifrazat-balgam) salınır. Tüm bunlar nefes yollarını önemli ölçüde daraltır ve havanın akciğerlere girip çıkması engellenir. Bu durum, artan öksürük, nefes darlığı, hırıltı, hışıltı ile kendini göstermektedir. Hastalarda anılan şikâyetlerin hepsi bir arada olmayabilir. Bazı hastalarda sadece öksürük bazı hastalarda da öksürük olmaksızın nefes darlığı olabilir, bazı durumlarda özellikle enfeksiyon varsa tüm yakınmalar bir arada ortaya çıkabilir.

 

Astımda yakınmalar sigara dumanı, hava kirliliği, egzersiz, mesleki ajanlar, allerjen olarak adlandırılan ev tozu akarları, polenler, hayvan deri döküntüleri, mantar sporları gibi maddelerle tetiklenir. Bu tetikleyicilerle şikayetlerin şiddetlenerek ortaya çıkması astım atağı olarak adlandırılır. Alerjik nezle, sinüzit, nazal polip gibi kronik üst solunum yolu hastalıkları uygun yöntemlerle tedavi edilmediğinde astımla ilgili yakınmaların şiddetini arttırabilir ve hastalığın kontrolünü güçleştirir.

 

Özellikle ev tozu akarları ve ülkemiz için önemli bir sorun olan çayır-çimen polenlerine bağlı alerjik nezle rahatsızlığı olan hastalarda erken dönemde tanı konulması ve alerjik nezlenin ilaç tedavisi ve eş zamanlı  önlemler ile tedavisi yada bu yöntemler yeterli olmaz ise duyarlı olunan alerjen yada alerjenler ile alerji aşısı tedavisinin erken dönemde yapılması, ileriki dönemde alerjik nezleye çoğu kez eşlik eden alt hava yollarının aşırı duyarlığı tablosunun aşikar, açık astım hastalığına dönüşümüne engel olabilir.

 

Astımın şekli, hastalık şiddeti, zamanla ve kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Astım tamamıyla geçmese de, tedavi edilebilen ve kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Tedavinin hedefi hastanın hiç şikayetinin olmaması, günlük kişisel ve mesleğinin gereği olan işleri herhangi bir kısıtlanma olmadan yapabilmesi, hastalık nedeni ile iş ve okul devamsızlığının olmamasıdır. 

 

Astımda tedavinin amacı, hastalık aktivitesinde tam kontrolün sağlanması bu durumun devam ettirilmesidir. Dünyanın pek çok gelişmiş ülkesinde olduğu gibi, ülkemizde de bu hastalığın tedavisi için gerekli her tür ilaç ve ekipman bulunmaktadır. Hastanın hastalık kontrol düzeyine göre, tam kontrolü sağlamaya yönelik olarak, yeterli ve  uygun ilaç tedavisi ile astımlılar günlük yaşamlarına hastalık nedeni ile herhangi bir kısıtlanma olmadan devam edebilirler.

 

Astımın kontrol altında olması demek:

  • Gün içerisinde yada gece önemsenmeyecek kadar az ya da hiç astım belirtisinin olmaması,
  • Astım tedavisi için kullanmakta olduğu ilaçlara ilave olarak hızlı etkili (rahatlatıcı) nefes açıcılara hiç ihtiyacının olmaması,
  • Normal gündelik fiziksel aktivitelerini ve egzersizi rahatlıkla yapabiliyor olması,
  • Normale yakın ya da normal akciğer fonksiyonlarına sahip olması (PEF ve FEV1),
  • Hemen hiç astım atağı geçirmiyor olması demektir.

Astım kontrolünde sıkıntıya yol açan etkenler arasında ilaçların uygun dozda, uygun inhalasyon tekniği ve düzenli kullanılmamasının yanı sıra sigara dumanı, çevresel ve mesleki alerjenler, kimyasallar gibi tetikleyicilere maruziyet ve obezite sayılabilir.Ülkemizde astımlı hastaların %10’undan fazlasının halen sigara içmekte olduğu ve %30-40’nın obez olduğu bildirilmiştir. Yapılan araştırmalarda sigarayı bırakmanın ve obez hastaların kilo vermesinin, astımın kontrolünü kolaylaştırdığı gösterilmiştir.

Astım Hastalarına Altın Öğütler!

-Doktor kontrolünde olunuz

-Sigara kesinlikle içmeyiniz

-Aşırı parfüm kullanmayınız

-Grip aşısını her yıl olmayı unutmayınız

-Astıma eşlik eden hastalığınız varsa mutlaka tedavi ve kontrol altında olunuz

-Risk faktörleriniz varsa onlarla mücadele etmeyi unutmayınız

-Hastalandığınız zaman tedavi olmayı asla geciktirmeyiniz

-Doktorunuzca verilen astım ilaçlarını önerildiği doz ve sürelerde kullanınız

-Hışıltılı solunum oluyor ve kendinizi iyi hissediyor bile olsanız mutlaka doktorunuza

muayene olunuz

-Astım ilaçlarını kullanmayı hastalığınız rahatlar rahatlamaz asla bırakmayınız

(doktorunuza danışınız)

-Yetersiz tedavi astımınızın ağır astım haline dönmesinde önemli olduğunu

unutmayınız

-Astım hasta eğitimi veren toplantılara katılınız.

 

Sevgili astımlı hastalarımız, hastalıkla mücadelede kesinlikle çaresiz ve yalnız değilsiniz. Hastalığınızı kontrol altında tutmakta en büyük yardımcınız doktorunuzdur. Hastalığınızın kontrol altında olmadığını düşünüyorsanız ya da astımla ilgili şikâyetlerinizde artma varsa mutlaka Göğüs hastalıkları ya da Alerji hastalıkları uzmanınıza başvurmalısınız. Doktorunuzdan kontrolü kaybettiğiniz durumda neler yapacağınıza dair yazılı bir eylem planı vermesini isteyebilirsiniz. Gerektiğinde hızlı etkili nefes açıcı ilacınızı vakit geçirmeden, nefes yollarınızın tamamen kapanmasını beklemeden kullanmalı, kontrol edici ilacınızın dozunu doktorunuzun önerdiği gibi arttırmalısınız. Buna rağmen hala rahatlamıyorsanız derhal doktorunuzu aramalı ya da hastaneye başvurmalısınız.

 

Unutmayın astım kontrol edilebilir,  tedavi edilebilir bir hastalıktır. Bunu istemek sizin elinizde.